Warning: Undefined array key "HTTP_ACCEPT_LANGUAGE" in /home/psikoterapivepsikososyal/psikoterapivepsikososyal.org/public/application/class/WAF.php on line 240

Deprecated: substr(): Passing null to parameter #1 ($string) of type string is deprecated in /home/psikoterapivepsikososyal/psikoterapivepsikososyal.org/public/application/class/WAF.php on line 240
Psikoterapi ve Psikososyal Çalışmalar Derneği

Sempozyum Hoş Geldiniz Konuşması

Sevgili meslektaşlarım, sevgili öğrenci arkadaşlar ve değerli katılımcılarımız hepinize, Psikoterapi ve Psikososyal Çalışmalar Derneği olarak düzenlediğimiz Yakınlaşma temalı ilk sempozyumumuza, derneğimizin sempozyum düzenleme kurulu ve yönetim kurulumuz adına hoş geldiniz diyorum.
 
Sempozyumumuza böyle bir ilginin olduğunu görmek bizi çok heyecanlandırıyor, bugün henüz 1 senesini doldurmak üzere olan ailemizin böylesine ilgi gören bir etkinliğinini açmak, tam tarif edemeyeceğim duygular yaşatıyor bana. Memnuniyet, gurur ve kıvanç tarife biraz yardım eder...
 
Bugün hem sempozyumumuza hem de derneğimize, bakış açımıza, perspektifimize, hoş geldiniz demek istiyoruz. Resmi açılışını Aralık 2018’de yaptığımız derneğimiz, destekçilerimiz, üyelerimiz ve gönüllülerimizin büyük emekleriyle bir yıl sonra bugün böyle bir etkinlik düzenlemenin sevincini yaşıyor. Bu vesile ile derneğimizin ilk yaş gününü sizlerle bu gün sempozyumda kutluyoruz.
 
2018 Ağustos ayında bir grup arkadaşla teker teker, ikişer üçer yavaş yavaş bir araya gelip konuşmaya, derneği tasarlamaya başladığımızda, birilerinin bizi yoldan çevireceğini düşünmüştüm. “Dernekçilik zordur, insan ilişkileri zordur, çok yorucudur, sen de biliyorsun…” Ancak hiç bir arkadaşım bunu yapmadı. Hepsi çok değerli arkadaşlarım ve destekçilerimiz üstelik sorgusuz sualsiz derneğimizin ve çalışmalarımızın içinde bizzat oldular.
 
Derneğimizin tohumları böyle atıldı ancak böylesine yeşermesinde her bir üyemizin, her bir destekçimizin ve özellikle genç meslektaşlarımızın ve öğrencilerimizin çok değerli katkıları oldu. Her birine tek tek çok teşekkür ederim.  Dernek böyle yeşermeye başladı, biz de yeşermeye başladık. İçinde bulunduğumuz camiada bile olsa böyle bir hareket, yakınlık kurmak hepimize çok iyi geldi. Derneğimiz henüz çok genç bir fidan. Daha çok köklenmeye ve bir yandan da meyveler vermeye hazırlanıyor diye görüyorum.

Derneğimizin kuruluşunu ve niyetlerini uzun uzun yazıp çizip duyurmamız üzerine camiamızda derneğimize yönelik hoş bir ilgi ile karşılaştık, bu ilgi, bizi daha da fazla heveslendirdi ve heyecanlandırdı. Mart ayında istanbulda bir Tanışma etkinliği yaptık Mayıs ayında da izmirde. yaptık. Aslında meslektaşlarımızla derneğin kuruluşundan sonraki ilk “yakınlaşma”mız Mart ayındaki ilk buluşmamızda olmuştu. Ona da değinmem lazım, o akşam ‘Açık Mikrofon’u bizden sonra eline alan derneğimize, fikrimize, inancımıza ilgi gösteren bizimle birlikte heyecanlanan meslektaşlarımız ve öğrencilerle yeniden, ve daha da heyecanlandık ve yakınlaşmanın mümkün olduğunu bir defa daha düşündük. Bir defa daha inancımız tazelendi. O gecenin konusu heyecan, samimiyet ve umut olmuştu.
 
Heyecanın sebebini daha sonra epey düşündüm: Birlik olma düşüncesi, yakın durma düşüncesi bir ihtiyaçtı belki de; sanki bir veba salgını gibi bölünmekten, uzaklaşmaktan ve ötekileştirmekten yorulmuş olan bizlerin, hiç değilse çevremizdeki, yanıbaşımızdaki, camiamızdaki kişilerle yeniden yaklaşma ve birleşme imkanına dair umut ve ihtiyaçtı sanırım. Çok ihtiyaç duyduğumuz bir umudun yeşermesiydi heyecanın sebebi.

Derneğimizin öncelikli niyeti ruh sağlığı alanında çalışan tüm meslek gruplarını bir çatı altında buluşturmak imkanını aramak. Bir yandan toplumsal bölünmenin ve ayrımcılığın diğer yandan psikolojik zorlanmaların, duygusal ve etik çöküşün, şiddetin her alanda kendini fazlasıyla gösterdiği bu dönemde, psikolojik sağlık çalışanlarının görevini oldukça yüklü ve kıymetli buluyoruz. Toplumsal ruh sağlığı ve koruyucu hizmetler çerçevesinden bakıldığında, ruh sağlığı camiasının bölünmesi veya birbirinden uzaklaşması yerine, bilakis disiplinler arası yakınlaşmaya, işbirliğine, dayanışmaya ve mesleki ortaklaşmaya daha fazla ihtiyaç duyuluyor.
 
Psikolojik sağlık alanında çalışan psikolog, psikiyatrist, psikanalist, okul psikolojik danışmanı, aile ve çift terapisti, sosyal hizmet uzmanı, özel eğitim uzmanı, psikiyatri hemşiresi gibi meslek grupları, verimli hizmet verebilmek için bir arada ve işbirliği deneyimine açık ve istekli olmalıdır. Ve biz bu imkanı arıyoruz.
 
Ve şuna inanıyoruz, ruh sağlığı alanındaki mesleki sınırlılıklarının tanımlanması, korunması ve ruh sağlığı çalışanlarının işbirliği ve dayanışma çerçevesinde çalışabilmeleri  ancak, çıkamayan meslek yasasının dünya standartlarında çıkmasıyla kolaylaşabilir. Meslek yasası olmayan ve her geçen gün açılan yeni üniversitelerin, yeni bölümleriyle sayıları hızla artan ruh sağlığı alanı mezunları için, etik çalışmak ve toplumsal fayda için hareket etmek gün geçtikçe zorlaşmakta. Üstelik önemli bir toplumsal riski de içeriyor. Eğitimi her zamankinden daha da fazla biçimde “okul dışından almak” zorunluluğu giderek artıyor. Bunlar uzun vadede mesleğin verimini düşürebilecek sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.
Buna karşılık biz şunu savunuyoruz: Meslek yasası çıkana dek ve sonrasında da mesleki sınırlar uzaklaşarak değil ancak yakınlaşarak korunabilecektir.
 
Derneğimiz psikososyal çalışmalar için de önemli bir niyet taşıyor. Psikososyal çalışmalar, psikolojik destek hizmetleri ve bilgisinin toplum ruh sağlığı için kullanıldığı tüm alanları kapsayabilir.  Meslek alanlarında çalışanları güçlendirme ve gelişimine yardımcı olabilme, hem psikolojik hem sosyal anlamda dayanışma içinde olabilmelerine yardım etme ve toplumsal konulara hep birlikte destek vermek gibi psikoterapi ve psikososyali birleştiren alanlar yaratıyoruz. Psikoterapi ve Psikososyal Çalışmalar Derneği, ülkemizdeki önemli insan hakları ihlallerinde de toplumsal destek vermeye niyet ediyor. Kadına yönelik psikolojik, ekonomik, cinsel ve fiziksel şiddete, kadın cinayetlerine, çocuklara yönelik ihmal ve istismara, zorla yerinden çıkarılma, lgbti, azınlık ve dezavantajlı hale getirilmiş tüm gruplara ruh sağlığının dışında başka disiplinlerle yanyana durarak destek vermek istiyor. Ruh sağlığı çalışanlarının yanısıra hukuk, aktivizm, medya, sanat, siyaset, felsefe ve daha bir çok disipline yakınlaşmak bu anlamda büyük önem taşımakta.
 
İstanbul’da kurulmuş olsa da aslında yüreği Anadolu’da yapabileceği çalışmalar için atan derneğimiz, ülkemizin çeşitli bölgelerinde meslektaşlara ve halka yönelik psikolojik zeminli çalışmalar yapmayı planlıyor. Bazı seminer programları başladı, sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir, katılabilir, bizimle birlikte gönüllü işlerde katkı koyabilirsiniz, derneğimize üye olmak ve bilgi almak için aşağıdaki dernek standımıza uğrayabilirsiniz.
Heyecanımız büyük gençliğimiz var.

İlk panelimizde kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetle mücadeleyi konuşacağız, farklı disiplinlerin toplumsal bir sorunda yakınlaşması mümkün mü,  deneyimleyeceğiz değerli misafirlerimizle;
 
İkinci panelde bir yetişkin vakasını birbirinden, teori ve pratikte oldukça farklılaşan 3 yaklaşımla ele alacağız, psikanalitik, Sistemik ve emdr, ve gestalt yaklaşımlarıyla aynı vaka psikoterapistlere neler düşündürür, nasıl yol alırlar, nerde yakınlaşırlar nerde uzaklaşırlar değerli konuşmacılarımızdan dinleyeceğiz.
 
Öğlenden sonraki ilk panelde yine bir vaka çalışmasını ancak bu defa bir çocuk istismarı vakasını konuşacağız, disiplinler arası yakınlaşma ile yine bir toplumsal yarayı birlikte nasıl ele alacağımızı, ona nasıl merhem olabileceğimizi dinleyeceğiz konuşmacılarımızdan;
 
Son panelimizde de süpervizyon gibi, değeri oranında ilgi görmeyen bir mesleki gelişim imkanını, tecrübeli süpervizörlerin dilinden dinleyeceğiz ve bir de süpervizyon alan genç meslektaşımızın süpervizyona dair ihtiyaçlarını duyacağız.
 
Aşağıdaki fuaye alanında yayınevlerinin standları ve ikramlarımız olacak, ayrıca kadın cinayetlerini durduracağız platformunun, sanat psikoterapileri derneğinin standlarını ve derneğimizce hazırlanan paylaşımlı kitap standlarını bulacaksınız.
Biz bu gün için çok emek verdik, çok içimize sindi, bizden yana sürç lisan alırsa affola diyelim. Hepinize keyifli ve verimli bir sempozyum geçirmenizi dilerim.
 
Biz olabildiğince derneklerde yaşanan alışılagelmiş ve fakat dernekleri işlevsizleştiren standartlardan, prosedürlerden uzak durabilmek istiyoruz. Hem çalışmak hem de yaptığımız işlerden keyif almak istiyoruz. “Biz derneği gençler için kurduk” diye bir sloganımız var, ve onların bakış açılarından ve çalışkanlıklarından önemli derecede etkileniyoruz. Bu sebeple bugün bir gelenek başlatmak adına açılış konuşmama destek vermesi için dernek yönetim kurulumuzun sekreteri, elimiz kolumuz,  öğrencim, psikolojik danışman ve yüksek lisans öğrencisi sevgili Derya Arslan’ı gençler adına sizlere hoş geldiniz konuşmasını yapmak üzere yanıma davet ediyorum.
….
Aylardır bu etkinlik için özveriyle ve büyük emeklerle çalışan düzenleme kurulumuza tek tek sevgilerimi iletiyorum. Davetlerimizi kabul edip sempozyumu kıymetlendiren sevgili konuşmacılarımıza değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyorum ve her biri için dernek olarak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformuna bağışta bulunduğumuzu söylemek istiyorum. Siz değerli katılımcılara bugün burda olduysak sizlerle oldu, yarın da birlikte olalım diyorum.
 
Sözlerimi bitirirken, ilk günlerden beri yanımızda olan destekçilerimizi ve yanımızda olmasını çok istediğimiz ancak 2018 haziran ayında yitirdiğimiz sevgili İskender Savaşır’ın kıymetli anısını saygı ile selamlıyorum. Ve dışımdan olamamış olsa bile içimden bu sempozyumu onun yakınlaşma ve birleştirme, anlayış ve hoşgörü yolumuzdaki eşsiz ışığına ve varlığına ithaf ediyorum.
 
 
 
 
 
Sempozyumumuz ile bir gelenek başlatıldı. Yönetim kurulu başkanımız Didem Doğan’ın konuşmasından: “Biz olabildiğince derneklerde yaşanan alışılagelmiş ve fakat dernekleri işlevsizleştiren standartlardan, prosedürlerden uzak durabilmek istiyoruz. Hem çalışmak hem de yaptığımız işlerden keyif almak istiyoruz. “Biz derneği gençler için kurduk” diye bir sloganımız var, ve onların bakış açılarından ve çalışkanlıklarından önemli derecede etkileniyoruz. Bu sebeple bugün bir gelenek başlatmak adına açılış konuşmama destek vermesi için dernek yönetim kurulumuzun sekreteri, elimiz kolumuz,  öğrencim, psikolojik danışman ve yüksek lisans öğrencisi sevgili Derya Arslan’ı gençler adına sizlere hoş geldiniz konuşmasını yapmak üzere yanıma davet ediyorum.” .
. . .
Derya Arslan’ın konuşmasından:
Değerli hocalarım, meslektaşlarım ve tüm öğrenci arkadaşlarım,
Hepiniz derneğimizin ilk sempozyumuna hoş geldiniz.
Burada, sizlerin karşısında olmak benim için büyük bir onur.
Başta kendim olmak üzere tüm emekçi genç meslektaşımı temsilen bir kaç cümle söylemek istiyorum.
Derneğimizin kuruluş sürecinden itibaren mesleği için çok büyük emek sarfeden, bir çok genç meslektaşımla birlikte hevesle, arzuyla yol aldık.
Bizler bu dernekte, mesleğimiz ve hayallerimizi bir araya getirmeyi öğrendik.
Ruh sağlığı alanında çalışmanın kendimizden, hayallerimizden, toplumdan bağımsız olmadığını öğrendik. ‘Derneğimiz gençlerin derneği’ dediler. Bizde durmadık, kendi hikayelerimizden yola çıkarak düşündük... Çünkü düşünmemize fırsat tanındı.
...
Bu derneğin benim için, bizim için anlamı çok büyük. Ben ‘seçtiğim ailem’ ile adım adım hedeflerime gidiyorum. Tüm genç arkadaşlarımın da hiç bir engele boyun eğmeden hayallerinin peşinden gitmelerini diliyorum.
Bizlere, ötekileştirmeyip bir araya getirmenin kıymetini öğreten ve bu genç yaşımızda bizi içtenlikle alana kazandırmaya çalışan, bir çatı altında toplayan, örnek olan ve böyle bir fırsatı bizlere tanıyan başta dernek başkanımız Sayın Didem Doğan’a ve tüm değerli yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ederiz.
Bizler yakınlaşmayı sizlerden öğreniyoruz.