Erken Yaşta Empati: Şiddetten Uzak Bir Geleceğin Temeli

Türkiye'de son yıllarda kadınlara  ve çocuklara yönelik şiddet vakalarının artması, toplumsal cinsiyet eşitliği ve empati eğitiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Küçük yaşlardan itibaren empati duygusunun gelişiminin desteklenmesi, bireylerin ileriki yaşamlarında sağlıklı ve saygılı ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir. 

Çocuklarda empati becerisinin gelişimi, şiddet içermeyen çözüm yolları ve duygusal zekanın temellerini atar. Bu nedenle, özellikle erkek çocuklarına erken yaşta başkalarının duygularına duyarlılık kazandırmak, kadına yönelik şiddetin önlenmesine katkı sağlayabilecek önemli bir adım olabilir.

Erken dönemde empati gelişimini derin bir düzeyde anlamak için  Psikanalitik perspektif, çocuklarda  önemli ipuçları sunar. Sigmund Freud'un erken gelişim aşamaları teorisi ve Melanie Klein gibi nesne ilişkileri teorisyenlerinin görüşlerine dayanan bu yaklaşımlar, empatiyi içsel süreçler ve duygusal gelişimle ilişkilendirir.

Freud’a göre, çocukların yaşamın erken dönemlerinde yaşadıkları deneyimler, benlik gelişiminde önemli rol oynar. Özellikle fallik dönemde (3-6 yaş arası) çocuklar, ebeveynleriyle olan ilişkilerinde empati gibi sosyal becerilerin tohumlarını atarlar. Empati, çocuğun kendini başkalarının yerine koyabilme ve onların duygusal durumlarını anlama yeteneği, süperegonun (ahlaki benlik) gelişmesiyle bağlantılıdır. Freud, bu sürecin doğru yönetilmesinin, çocukların başkalarıyla empati kurabilen yetişkinler olmasını sağladığını ileri sürer.

Klein’a göre, çocuklar doğuştan itibaren anneleriyle ilişki kurarak dış dünyayla temas ederler. İlk ilişkiler, “nesne ilişkileri” olarak adlandırılır ve bu ilişkiler, çocuğun başkalarına yönelik duygularını nasıl şekillendirdiğini belirler. Eğer çocuk güvenli ve sevgi dolu bir ilişki deneyimliyorsa, olumlu nesne ilişkileri kurar ve başkalarına karşı empati besleme kapasitesi gelişir. Klein, çocuğun içsel dünyasında başkalarının duygularını anlamaya çalışmasının empatiyi beslediğini vurgular .

Psikanalitik yaklaşımlar, çocukların empati geliştirme süreçlerinde kendi içsel çatışmalarıyla başa çıkmayı öğrenmelerinin önemine dikkat çeker. Çocuk, kendi arzularını ve duygusal ihtiyaçlarını başkalarınınkilerle dengelerken empati gelişir. Bu denge kurma becerisi, hem duygusal düzenleme hem de başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmenin temelini oluşturur.

Bu açıdan empati, hem içsel çatışmaların çözülmesi hem de başkalarıyla sağlıklı nesne ilişkileri kurma sürecinin bir sonucudur. Çocuğun erken dönemde geliştirdiği empati, yetişkinlikte sağlıklı ve şiddetten uzak ilişkilerin oluşmasında kilit bir role sahiptir.

Sonuç olarak  empati, yalnızca başkalarını anlamak değil, kişinin kendi içsel dünyasında barışa ulaşmasının ve bu barışla topluma dokunmasının bir yolu olarak gözükmektedir. Bu da demek oluyor ki empati dolu bir nesil yetiştirmemiz,  ilerideki şiddetin ve anlaşmazlıkların ötesine geçmenin en güçlü anahtarı olacaktır.

Erken yaşta empatiyi güçlendirmek, toplumsal cinsiyet rollerini dönüştürmenin ve şiddetin kökünden kesilmesinin önemli bir basamağı olabilir. Küçük çocuklarda empati duygusunun gelişiminin kritik öneme sahip olduğunu ve bu becerinin erken yaşlarda desteklenmesinin uzun vadede sosyal beceriler üzerinde büyük bir etkisi olduğunu ortaya koyan çalışmalar bulunmaktadır.

Örneğin 2021 yılında yapılan bir çalışma, ailelerin küçük çocukların empati gelişimindeki rolünü incelemiştir. Bu araştırmaya göre, çocuklara erken yaşlardan itibaren duygular hakkında konuşmak ve başkalarının duygularını anlama fırsatları sunmak, empati duygusunu geliştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Ebeveynlerin, çocukların duygu ifadelerine karşı duyarlı ve destekleyici olması, empatiyi geliştirmeye yardımcı olur (Spinrad ve ark., 2021).

Başka bir araştırma ise empati gelişiminde oyunların rolünü vurgulamaktadır. Özellikle sembolik ve sosyal oyunlar, çocukların başkalarının bakış açılarını keşfetmelerine ve duygusal durumlarını anlamalarına olanak tanır. Çocuklar, oyun yoluyla farklı rollere girerek başkalarının duygularını ve düşüncelerini anlama fırsatı bulurlar. Bu tür oyunlar empati gelişimini teşvik eder (Brownell, 2020) .

Unutmamalıyız ki, empati, şiddetin panzehiridir. Çocuklarımıza empatiyi öğretmek, toplumun geleceğini şiddetsiz bir zemine oturtmanın ilk ve en güçlü adımıdır. Eğer bugün empatiyi öğretebilirsek, yarının dünyasında şiddetin yerini sevgi ve anlayış alacak.